Adalet ve demokrasi mücadelesinin önde gelen hukuk adamlarından Avukat Celal Ülgen konuştu.
Ülgen, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'a açılan dava, Yılmaz Özdil'e artan baskılar, baroların yapısının değiştirilmesi konularını çarpıcı ifadelerle değerlendirdi.
– Gezen ve Akpınar, 21 Aralık 2018 tarihinde Halk Arenası'nda Uğur Dündar'ın konuğu olmuştu.
Programda yaptıkları konuşmalar üzerine, “Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret” iddiası ile dava açıldı, Gezen ve Akpınar'a 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.
HAKARET YOK
Gezen ile Akpınar'ın, şakalaşmaları ve ironi yapmaları bir davaya dönüştü. Acı olan ve insanı üzen tarafı bu.
Cumhurbaşkanı, Kadıköy gibi ilçelerde yaşayan yurttaşlara “Bu ülkenin kaymak tabakası, hiçbir şey umurlarında değil, ülke yansa bunların kılı bile kıpırdamaz, bunlar haddini bilecek” demişti.
Gezen de bir Kadıköylü olarak, “Kimse benim yurtseverliğimi sorgulayamaz, o zaman sen haddini bileceksin” demişti.
Eğer “Haddini bil” sözcüğü hakaret ise ilk kullanan kimdir, ona bakılır. Diyelim ki, hakaret olsa bile, ikinci söz söyleyen “Sensin” dediği zaman o suç ortadan kalkar.
Birinci komiklik burada. İkincisi; Apınar'ın söylediklerinde özgürlüklerin daralması ve budanması halinde bir gün bir sosyal patlamanın yaşanabileceğine ilişkin son derece iyi niyetli bir uyarı var.
Ama “Sen Cumhurbaşkanı'na darağacını mı gösteriyorsun” diye tepkiler oluştu. Daha sonra “Cumhurbaşkanı'na hakaret” davasına dönüştü.
Her ikisinin konuşmalarında da Cumhurbaşkanı'na hakaret yoktur.