DEMO 2 albümünde, ilkinde olduğu gibi, Sezen Aksu’nun kalbinden, dilinden ve sesinden mırıldanarak gelen; doğumundan hemen sonra demo düzenlemelerle kaydedilen şarkıların en saf halleri yer alıyor.
Sezen Aksu, kendi YouTube kanalında ve dijital müzik platformlarından yayınlanacak şarkıları için “Eğrisiyle doğrusuyla, bizim başkalarına pek göstermek istemediğimiz kayıt, şan ya da düzenleme kusurlarıyla söylenmiş şarkıların, daha sonra dinlendiğinde bambaşka bir lezzeti olduğunu hep duyardım. Kendim de bu çabasızlığı severim zaten. Çünkü o çaba ister istemez dinleyicinin karşısına çıkarken devreye giriyor. Bu şarkıları zaman içinde paylaşma isteği buradan doğdu. Pek de iyi oldu. Dinleyeni sevdikleri şarkıların süssüz dünyasına götürmeyi, tabir yerindeyse kedi gibi karnımı açmayı, 45 yıllık dostluğumuzu taçlandırmak olarak görüyorum” diyor.
“DEMO 2” albümünde yer alan şarkılar, teker teker belirli aralıklarla sanatçının YouTube kanalında ve dijital müzik platformlarında yerlerini alacak. “DEMO 2” ’ nin ilk şarkısı “Yetinmeyi Bilir misin?”
Yetinmeyi Bilir Misin?
Bu şarkının bestecisi Serkan İzzet Özdoğan. Aysel’imin bana tanıştırdığı o zamanın genç yeteneklerinden biriydi.
Stüdyomun, Kanlıca Kavacık’ta olduğu 2000’li yılların başları...
Aysel, Serkan’ın çok güzel besteleri olduğunu, bir tanesine de benim söz yazmamı istediğini söyledi. Emir büyük yerdendi. Can havliyle yarım saat içinde bestelerden birinin sözü “Yetinmeyi Bilir Misin? çıktı. Işın Karaca tarafından seslendirildi; epey de sevildi bildiğim kadarıyla.
Doğrusunu söyleyeyim, ben bu şarkının demosunu okuduğumu bile unutmuşum. O yüzden bu DEMO projelerinin gerçek prodüktörü asistanım Canan Çelikçi.
Bizim evde Sezen Aksu dinlemek yasaktır. Tahmin edeceğiniz üzere doğduğum günden beri o kadınla beraber olup sesine maruz kaldığımdan, evde uyulması zorunlu bir kuraldır bu. Yine de Canan’ın kulaklığından sızıp gelen cılız sesler zaman zaman dikkatimi çeker; “O şarkı neydi öyle?” diye sorarım. Yıllar sonra bana da sürpriz olan ve bir projeye dönüşen bu demo şarkılardan biriyle karşılaşıveririm.
Aslında bu şarkıyı koyup koymama konusunda tereddütte kaldım. Bizim stüdyo ahalisi pek bir tezahürat yaptı; “yok sanki odamızın içinde”, “kulağımızın dibinde” gibi gibi. Hemencecik ikna oldum. Neden? Çünkü ben, beni methedenleri ve duymak istediğim şeyleri söyleyenleri severim. Yanımda barınmanın tek yolu bu. Beğenmezseniz valla sizden de soğurum. Ona göre yorumlarınızı ayarlı yapın. J
Latife bir yana, bu şarkıda en çok şaşırtan şey kendi sesimle kendime “Yetinmeyi bilir misin?” sorusunun yöneltilmesi oldu. O melodilerin ve sözlerin nasıl geldiğine dair hiçbir fikrim olmadığından, sorunun cevabını ararken buldum kendimi. Gerçekten başka biri bana soruyor gibi oldu.
“Acaba ben yetinmeyi bilebildim mi?” diye uzun uzun didikledim kendimi. İşin o kısmı bende kalsın ama siz bu anlattıklarımla “kadının ağzından çıkanı kulağı duymuyor” sonucunu çıkarabilirsiniz. J Dilerim dünyanın en zor ama en faydalı “kendiyle yüzleşme” eylemine sizin için de vesile olur. Ben pek severim böyle çarpışmaları… Yine kendi dayağımı yedim bir güzel… Biraz karın ağrısı yaptı ama iyi geldi. Dilerim size de gelsin… J
HAMİŞ: Yazı dilinde espri riskli bir şeydir. O yüzden bazen tırsıyorum. Ama güldürmeyi seviyorum biliyorsunuz...
Bu arada, son günlerde evimde eşek beslediğime dair çıkan söylentilerin külliyen yalan olduğunu beyan ederim. O deli ben değilim; Yük Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı Okan Oflaz. Allah bin kere razı olsun.