Nadide Sultan ile Nadide Röportaj..!

Nadide Sultan ile Nadide Röportaj..!

Magazincir.com ailesi olarak, Nadide Sultan ile en bilinmeyenleri konuştuk. Özel röportajımız haberin devamında…

RÖPORTAJLAR - Özel Röportajlar - 2017-03-31 10:00:00

Nadide Sultan ile Özel Röportaj gerçekleştirdik. İşte Nadide Sultan hakkında merak edilenler…

Nadide Sultan’ı sevenler veya takip edenler bilir. Fakat bir de sizden Nadide Sultan kimdir ? Sorusunun cevabını duymak isteriz.
İnsanın kendini anlatması oldukça zor. Kendimle ilgili bildiklerim dışarıya yansıyor mu bilmiyorum. Neşeli biriyim, açık sözlüyüm. Ama kendi özellerim konusunda çok ketum olabilirim. Bazı sıkıntılarımı içimde tutmayı, kendim halletmeyi severim. Halledemezsem de terapistler ne güne duruyor? Şarkı söylemeyi, müzik yapmayı, şarkı yazmayı çok severim. Sahnede kendimi bulurum. 4 yaşımdan beri şarkı söylüyorum. Müzik eğitimime 12 yaşında başladım. Özel kanun dersleri aldım. 14 yaşında Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne başladım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde müzik eğitimi aldım. Bir süre sonra da, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nı 3.lük ile kazandım, oraya geçtim. Ses eğitimi bölümde lisans, Haliç Üniversitesi’nde Türk Müziği yüksek lisansı ve yine aynı üniversite de devam eden doktora. Bunlar eğitim hayatımın kısa bir özeti.

1997’de ilk albümüm, Garo Mafyan prodüktörlüğünde çıktı. “Vuslata Beş Kala” isimli albüme ismini veren şarkımın sözleri bana, müziği Garo Mafyan ait. 1999’da “Tutuldum” piyasaya çıktı. Sözlerini bana ait, müziğini Ahmet Özden’le beraber yapmıştık. O albümün çıkış şarkısı “Tutuldum”, Lübnan’lı şarkıcı Elissa tarafından da seslendirildi. Konyalı türküsünü de, pop versiyonda yapıp, albüme koyduk ve aslında renk olsun diye yaptığımız bu çalışma patladı. Bugün hala sahnede en çok istenen şarkılarımdan birisi. Şu ana kadar, 7 albüm ve 3 single çalışmam var.

2016 yılında çıkarmış olduğunuz “Kalbimin Sahibi” single’ınız oldukça güzeldi. Peki, şuan da yeni albüm veya single çalışmanız var mı?
O kadar romantik öyle naif bir şarkı ki, ilk dinlediğimde çok etkilenmiştim. Umarım herkese geçmiştir bu duygu. Bir Ercan Demirel bestesi, Prodüktörüm Deniz Erdem buldu şarkıyı ve ben bayıldım. Şu anda yeni bir çalışma içindeyim. Umarım vakitli bir şekilde yetişir. Şarkıyla ilgili tek bir şey söyleyeceğim, o da şarkımın sözü müziği bana ait ve hareketli bir şarkı. 

Bir dönem, bildiğimiz üzere bir televizyon programında da sunuculuk yaptınız. Fakat son dönemlerde ekranlardan oldukça uzaksınız. Peki, bu uzaklığınızın herhangi bir nedeni var mı?
Ekranlarda programcılık adına yapabileceğim ve kendimi içinde bulabileceğim bir proje olursa tabi ki seve seve olurum, ancak kısmet. Şu anda, evlilik programı formatı çok rövanşta. Ben de onu yapamam, kendimi orada göremiyorum açıkçası.

Evliliğiniz ile ilgili pek gündeme gelmiyorsunuz. Evlilik hayatınızın nasıl geçtiğine dair kısaca bahsetmek ister misiniz? Peki, çocuk düşünceniz var mı? 
Evlilik özel bir şey, bence çok göz önünde yaşanmamalı. Ben özel hayatım konusunda yakınlarıma karşı bile çok açık değilimdir, şükür eşim de öyle. Bizler ünlüyüz diye eşlerimiz de kamera önünde olmak zorunda kalabiliyor. Eşim bir yönetmen, kamera arkası bir iş yapıyor ve bundan da çok mutlu. Evliliğimizle konuşulmak istemiyoruz. Mümkün olduğunca, çok kimsenin bilmediği yerlere giderek, rahat rahat vakit geçiriyoruz ve evet inşallah yakında çocuk düşünüyoruz.

Son dönem de, genç şarkıcılarımız müzik piyasasında daha ön planda olup, halkın tercihi haline gelmesini nasıl yorumluyorsun?
Ne güzel gençler gelecek, sonra onların arkasından daha gençler gelecek. Biz geldiğimizde de, şu anda ünlü olan birçok büyüğümüz vardı. Biz onlardan örnekler aldık, onlar bize yol açtı. Bu böyle gider. Birileri 5-10 sene şarkı söyleyip gitmez ki. Sanatını sevenler oldukça, istedikçe işini yapmaya devam eder. Bu devinim böyle gider.

Peki, genç sanatçıların artışı ve bir o kadar da müziklerinin ilgi görüşü, kendi müziğini etkilediğini düşünüyor musun?
Bizlerin de onlardan öğrenecekleri vardır. Yetenek yaşa başa bakmaz, bunu unutmamak lazım. Olgunluk çağının meyveleri daha güzel olabilir ama bazen istisnai olarak, büyük işler yapan, örnek alınası gençler çıkabilir. Heyecanla, kalpten destekliyorum.

Müzik kariyerinizdeki kadar oyunculuk alanında da başarılısınız. Buradan yola çıkarak, ileriye dönük planladığınız film veya dizi projesi mevcut mu?
Geçenlerde bir sinema projesi geldi. Ondan önce de 2 tane komedi aynı anda geldi. Ama ben, içinde kendimi bulamadığım bir şeyde yer almıyorum. Abim 25 senelik oyuncu, eşim çok kıymetli bir yönetmen. Bu alanda onların da isimlerini iyi taşımalıyım.

Şuan, abiniz Ali Nuri Türkoğlu’nun da rol aldığı Payitaht Abdülhamid dizisi hakkında ki yorumunuz nedir?
Bu projeyi aylar evvelden biliyorduk. Tarihi gerçeklere ışık tutan bir iş. Tarihimizi doğru bildiğimize inanmıyorum, bize bu gibi işler lazım. Diriliş Ertuğrul da bu açıdan öncü bir proje. Ben Abdülhamit Han’a hayranım, o yüzden sahne çalışmam yoksa, saatinde izlemeyi tercih ediyorum. İzlerken çok heyecan duyuyorum. Çok başarılı ama daha başarılı olacak bence.

Payitaht Abdülhamid dizisinde, Sultan Abdülhamid’in baş düşmanı Emanuel Karaso’yu canlandıran abinizin oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz ?
Evet, abim tiyatro da birkaç sezon Abdülhamit Han’ın kendisini canlandırmıştı. O yüzden baş düşmanını oynaması çok ironik oldu. Abimin oyunculuğunu her zaman çok beğenirim, ama Emanuel Karaso rolüne kadar komedi de daha çok severdim. O kadar gerçek ve sade oynuyor ki, abim olduğunu unutup, bazen ona sinir oluyorum.

Peki, ileriye dönük abiniz ile birlikte oynamayı düşündüğünüz bir proje var mı? Veya olmasını ister misiniz ?
Biz abimle beraberken o kadar eğleniriz ki, aslında beraber televizyon programı yapmak isterim. Onun karşısında oyunculuk yapmak zor ama bir komedi işinde neden olmasın. Daha önceden beraber oynadığımız bir komedi dizisi olmuştu. “Çifte Bela” adında, çok sevilen bir sitcomdu. Kısmet diyelim, koyalım niyetimize.

Konuyu toparlamak gerekir ise şöyle bir soru sormak isteriz. Müzik mi yoksa oyunculuk mu, tercihiniz olur?
Tabi ki bir tanesi için yıllarca eğitim görmüşüm, dirsek çürütmüşüm. Emek vermek daha da bağlıyor insanı. Sanırım yıllar geçse de cevabım aynı olacak, müzik…

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz ?
Sevmek ve sevebilmek ayrıcalıktır ve gerçek sevgi, yanında tüm güzellikleri getirir. Nice müzik dolu yıllarda, sevgiyle buluşmak üzere. O

Röportaj : Uğur Kelleyan

DİĞER HABERLER